İnşallah Erkek Olur

Ürdün’ün miras kültürü, kadınlara mülkiyet haklarını erkek akrabalarına devretme baskısıyla mücadele ediyor. Ürdün’de yaşayan 30 yaşındaki Nawal, ani ölümle karşılaşan eşinin miras hakkını talep etmek için, aile baskısı ve ataerkil sisteme karşı çetin bir mücadele verir. Kızını ve evini korumak adına erkek çocuk doğurmanın ayrıcalık olarak görüldüğü bir toplumda, Nawal, her türlü zorluğa göğüs germeye kararlıdır. Amjad Al Rasheed’in Cannes’da Eleştirmenler Haftası bölümünde prömiyerini yapan ve Ürdün’ün Oscar adayı olan ilk filmi olan bu uzun metraj, Nawal’ın kocasının ani ölümüyle başlıyor. Kocasının mirasını talep etmek isteyen Nawal, erkek çocuk sahibi olmanın sosyal normları zorluklarını aşmak zorundadır. Toplumdaki bu sıkıntılı mücadele, genç kadının kendi ahlaki değerlerini sorgulamasına ve korkularıyla yüzleşmesine neden olur. Film, Nawal’ın içsel ve dışsal mücadelesini, ailesi ve toplumun beklentileri arasında yaşadığı çatışmayı etkileyici bir şekilde ele alıyor.