1854 Washington Bölgesi’nde, düzenin neredeyse tamamen çöktüğü bir dönemde iki kadın kendilerini aynı karanlık hikâyenin içinde bulur. Biri imkânlarla dolu bir yaşamın konforuna sahipken, diğeri dışlanmış ve korunmaya muhtaç çocuklara sığınak olan küçük ailesini ayakta tutmaya çalışır. Farklı dünyalardan gelseler de, onları aynı noktada buluşturan şey; işlenen iki suç, gizlice büyüyen bir aşk ve gümüşle değerlenen bir toprak parçasıdır. Bu bağ, hem kaderlerini hem de karşılıklı çatışmalarını belirlerken, 19. yüzyıl Amerika’sında sınıflar arasındaki keskin eşitsizliği gözler önüne serer.